Dünyamız sürekli gelişen teknolojiyle birlikte hızla dijitalleşmeye başladı. Özellikle de son zamanlarda dünyayı etkisi alan ve uzun bir süre de etkisini yitirmeyecek gibi görünen bir pandemi tehlikesiyle birlikte engellenemez bir biçimde artık gerçek yaşamdan daha fazla sanal yani dijital ortamlarda vaktimizin çoğunu geçirir olduk. Şunu kabul etmeliyiz ki artık ikinci bir yaşamımız da sanal dünyada. Eğitimimizi, mesleğimizi, alışverişimizi, sağlık işlerimizi ve daha sayamayacağımız birçok işimizi dijital ortamlardan gerçekleştirir olduk. Artık bu bir zorunluluk ve bundan kaçış yok. Bugünün dünyasında her vatandaş, aynı zamanda dijital dünyanın da bir vatandaşıdır ve nasıl ki gerçek yaşamımızda elimizden geldiğince düzgün birer vatandaş olmanın sorumluluklarını yerine getirme zorunluluğumuz varsa; dijital vatandaş olmayla ilgili hakların ve sorumlulukların da ne olduğunun kavranması, bu yeni dünyaya uygun bir dijital birey olmanın gereklerinin yerine getirilmesi gerekir.
İşte tam bu noktada artık birer dijital yani e-vatandaş (elektronik vatandaş) olan bizlerin hayatına e-güvenlik (e-safety) yani elektronik ortamdaki güvenlik kavramı girmektedir. Bu kavram git gide hem önemini artırmakta hem de kelime anlamını büyük bir hızla genişletmektedir ve genişletmeye de devam edecektir.
Dijitalleşen dünya biz insanlara bu kadar olağanüstü fırsat, kolaylık ve yenilik sunarken tabi ki "sanal" olması dolayısıyla da daha fazla tehlike ve tuzaklar barındıracaktı. Bu dijitalleşen dünyada kendimizi koruyabilmek ise ancak ve ancak bu yeni dünyamızın tehlikelerinin farkına varmak; tehlikeleri öğrenmek ve bunlara karşı nasıl savunma taktikleri uygulayacağımızı bilmekle mümkün olacak. Özellikle yetişkinler bu ortamda kendilerini korumayı doğal olarak daha iyi başarabiliyorken savunmasız çocuk ve gençlerimiz şüphesiz ki bu zararlardan en çok etkilenen kesim oluyor. Tam bu noktada da onları geleceğe hazırlamakla görevli olan okullar ve okullarda çalışan eğitmenlere büyük görevler düşüyor. Bizler de eğitmenler olarak görev bilincimizin verdiği sorumlulukla bu yeni dünyaya öğrencilerimizi hazırlamaya öncelikle dijital dünyadaki kendi hak ve sorumluluklarını bilen, siber ortamdaki tehlikelerin farkında olan, siber tehlikelere karşı önlemler alarak kendilerini koruyabilen bireyler olarak yetiştirerek başlamak zorunda olduğumuz konusunda hem fikiriz. O yüzden bu konuda bazı çalışmalar yürütmekteyiz.
Bu e-güvenlik çalışmalarımızı yaparken de öncelikle veli-okul iş birliğiyle süreci başlatarak, temelde bilişim teknolojileri ve rehberlik derslerinde ele almakla birlikte disiplinler arası çalışmalar yapmak da en önemli önceliklerimizden sayılmaktadır. Gençlere öncelikle öz farkındalık ve öz denetim bilinci kazandırmak, bunun yanında veli ile etkili bir haberleşme ağı sayesinde okuldaki denetimin bir devamını okul yaşamı dışında da oluşturma amacındayız.
Okulumuzda ortak bir fikir birliğiyle gerçekleştirdiğimiz e-güvenlik çalışmalarımızın bazı konu başlıkları şu şekildedir:
1. Kişisel veriler ve kişisel veri güvenliği
2. Bilgi gizliliğimizi ve güvenliğimizi tehdit eden unsurlar; almamız gereken önlemler
3. İnternet etiği ve ilkeleri
4. Çocuk İstismarı ve Siber zorbalık
5. Telif Hakları
6. Dijital vatandaşlık (dijital kimlik) bilinci
7. Sosyal medyanın bilinçli kullanımı
8. Bilişim Suçları
9. Dijital tehlikeler (zararlı yazılımlar) ve korunma yolları
10. Dijital dünyada doğru bilgiye erişim
Öğrencilerimizeve velilerimize vermeye çalıştığımız en temel fikir; sanal ortamla ne kadar az irtibatta bulunsak da artık günümüz teknolojisinin ve yapay zekalarının bu birbirinden alakasız gibi görünen verileri birleştirerek bizlerin her hareketini takip ederek bu verileri ilişkilendirebileceği farkındalığını kazandırmak; ne yaparsak yapalım "İNTERNETTE ASLA TAM GÜVENDE OLAMAYACAĞIMIZI" unutmamak olduğudur.